ŞEYTANIN HAKİMİYETİ VE KORUNMA YOLLARI
1-ŞEYTANIN DOSTLARI
Şeytanın telkinlerini dinleyen ve onun yolundan giden kimseler, şeytanın dostlarıdır. Şeytan, onları sever, onlardan ayrılmaz, onlara her istediğini yaptırır.
Bir kimse şeytanla dost oldukça, arkadaşlık yaptıkça, imandan, ibadetlerden hayır hasenattan asla zevk alamaz. Şeytan ona sadaka verme zekât verme, yardım etme, fakir olursun, başkasının senin malında ne hakkı var der. Senin kalbin temiz, ibadet etme, namaz kılma, işin gücün var der. Çalışmak da ibadettir, sen çalışıyorsun der, telkinde bulunur.
Şeytan, tehlikeli şeyler yaptırır. Hz. Peygamber şöyle der :
Bir genç kızla bir genç erkeği beraber gördüm, onları şeytandan emin görmedim. (Ramuz el-Ehadis : 287/5)
Şeytan boş işler yaptırır. Hz. Peygamber, bir kuşun peşinde koşan birini görünce : Şeytanı takip eden bir şeytan ifadesini kullanmıştır. (Prof. Dr. İ. Canan K. Sitte : 17/502).
Şeytan, faydasız işler yaptırır, aleyhine olacak işler yaptırır. İnsanın yaptığı her kötülüğe ortak olur.
Demek ki, şeytanı memnun edenler, şeytana ümit verenler şeytanın dostlarıymış.
Kuranda : Saçıp savuranlar, şeytanların dostalırıdır. (İsra Sûresi : 27). Bu ayete göre şeytanın bir işide israf ettirmektir.
En önemli dostları ise Allaha karşı kulluk görevlerini terk edenlerdir. Bu da Kuranda şöyle ifade edilmiştir.
Kim Rahmânı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. O şeytan onu doğru yoldan alıkor da onlar, kendilerini doğru yolda olduklarını sanır. (Zuhruf Sûresi : 36-37).
Şeyatının dostları, şeytanın davetine uyanlardır.
2-ŞEYTANIN TELKİNLERİ:
Zaman zaman çoğumuz kızarız da şeytan diyor ki.... deriz. Şeytanı dinleyene şeytan çok şey söyler.
Ömer b. Abdülazizin şöyle dediği nakledilir : Açıktan iblise lânet edip de, gizliden ona itaat edenlerden olma.
İnsanı kızdıran şeytandır, sövüp, siğdiren, lânet okutturanda şeytandır.
Şeytandan iyi düşünce gelmez. Hep kütü şeyleri akla getirir. İnsanı kötülüğe davet eder. Allahın yasakladığı şeylere çağırır. Allahın emrinin dışında iş yaptırır. Allahın rahmetinden ümit kestirir. İnancı zayıf olanı azdırır, müslümana tuzaklar kurar.
Şeytanın telkinlerinin nasıl olduğunu Hz. Peygamber şöyle ifade eder :
Şeytan dedi ki : Mal sahibi üç şeyden birinden benden kurtulamaz. Sabah akşam ona vesvese veririm :
1-Malı helâl olmayan yerden edinmesine çalışırım.
2-Parasını helâl olmayan yere harcatmaya çalışırım.
3-Mala karşı aşırı sevgi veririm ki, onu meşru bir yere harcamasın (Ramuz el-Ehadis : 332/3).
Kuranda :
-Şeytan sizi fakirlikle korkutur. Size cimriliği telkin eder. (Bakara Sûresi : 268) diye bildirilmiştir.
-Şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allahı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister... (Mâida Sûresi : 91).
-Şeytanlar dostlarına sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız, şüphesiz siz de Allaha ortak koşanlar olursunuz (Enâm Sûresi : 121).
Bir şeyin şeytanın telkini olup olmadığını bilmek için sağlam bilgi ve sağlam iman yeterlidir. Bir de telkin kötü ise, kötülüğe sebep olacaksa, o şeytandadır.
3-ŞEYTANIN HAKİMİYETİ :
Şeytanın aldatma, tuzak kurma, kandırma gücü vardır. Allahın korumasına sığınmayana, şeytana kapı aralayana, şeytanî işler yapıp davet edene, bir de Allahın terk ettiği kimselere zarar verir.
Bilhassa yeni islâma yönelen, ibadete başlayan tesettüre girenleri caydırmak için onlarla çok uğraşır. Azim ve kararlı davranış karşısında; ya ümidini kesip çeker gider, ya da sapıtıncaya kadar uğraşır.
İnançsız ibadetsiz, istediklerini yapıp duranı şeytan ne yapsın? Ne diye onunla uğraşsın? O zaten teslim olmuş...
Şeytan haram yiyenlerden kaçınmayandan çok hoşlanır. Abdest gusül bilmeyen, şeytanın sevgili dostudur.
Hayızlı, nifaslı kadınlara ve çocuklara çok yaklaşır. Aklî dengesi bozuk olanlara hep fısıldar, onları kullanır. Dinî bilgisi az olanla, imanı zayıf olanları yanlıştan yanlışa götürür.
Şeytan, itikadı düzgün, ameli güzel, besmeleli hayat yaşayan ve Rabbine sığınanlara zarar veremez.
Şeytan, istese de insanın imanını yok edemez. İmandan uzaklaştıracak iş yaptırır. Bunu da zorla yaptıramaz.
Şeytan, Allahın izni olmadan zarar veremez. Allaha sığınanı Allah korur. Allah insanı, şeytanın eline bırakıvermemiştir. Yani insan şeytana mahkûm değildir.
Şeytan, istemeyene, ümitlendirip davet etmeyene, hoşlanacağı iş yapmayana zarar veremez.
Bu ifadelerimizle ilgili Kuran âyetlerine bir göz atalım :
-Âd ve Semûdu helâk ettik. Onların başına gelenler, oturdukları yerlerden bellidir. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Halbuki onlar bakıp görebilecek durumdaydılar. (Ankebut Sûresi : 38).
-Biz şeytanları inanmayanların dostları kıldık. (Araf Sûresi : 27).
-Kullarım üzerinde şaytanın hakimiyeti yoktur. Ancak azgınlardan ona uyanlar müstesna (Hıcr Sûresi : 42).
-Kim beni anmaktan yüz çevirirse onun sıkıntılı bir hayatı olur. (Tâhâ Sûresi : 124).
-Müşrikin arkadaşı şeytan der ki : Rabbim! Ben onu azdırmadım. O kendi derin bir sapıklık içindeydi. (Kaf Sûresi : 27).
-Kuran okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allaha sığın. İman edip de yalnız Rabbine tevekkül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allaha ortak koşanlaradır. (Nah Sûresi : 98-100).
-Şeytanın kurduğu düzen zayıftır. (Nisâ Sûresi : 76).
-Kıyamet günü şeytan diyecek ki : Benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben sizi inkâra çağırdım. Sizde benim davetime koşuverdiniz. Siz suçu kendinizde arayın. (İbrahim Sûresi : 22).
-Muhakkak ki, benim ihlâslı kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. Onları koruyucu olarak Rabbin yeter (İsrâ Sûresi : 65).
-Kim Rahmanı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. (Zuhruf Sûresi : 36).
-Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allahın izni olmadıkça müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler, Allaha dayanıp güvensinler. (Mücadele Sûresi : 10).
-Halbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı şüphe içinde kalandan ayırt edip bilelim diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin gerçekten herşeyi koruyandır. (Sebe Sûresi : 21).
-Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? Onlar günaha, iftiraya düşkün olanların üstüne inerler. (Şuara Sûresi : 221-222).
Görülüyor ki, şeytan her istediğine zarar veremiyor. Onun gücü de, hilesi de zayıf. Bazı insanlar onun işini kolayştırıyor. O da onlara musallat oluyor.
İ. Azam, Fıkhı Ekber adlı eseri de : Şeytan zorla insanın imanını yok edemez. Kul imanda zaafiyet göstermedikçe, imanı yok edemez. Kul imanda zaafiyet göstermedikçe, imanı bırakmadıkça şeytan onu imandan edemez der. (Terc. Fikri Yavuz S.177).
Hz. Peygamber de şöyle buyuruyor :
-Bir zaman gecek şeytanlar onların evlatlarına ortak olacaklardır.
-Bu da olacak mı? Denildi. Hz. Peygamber:
-Evet, buyurdu.
-Peki bizimkilerle onları nasıl ayırt edebiliriz? Diye sorulunca Allah Rasulü şu cevabı verdi.
-Hayâ ve merhamet azlığından. (Ramuz el-Ehadis : 504/4).
-Şeytan insanın kurdudur. Koyunun kurdu gibi. Kurdun sürüden ayrılan koyunu yakaladığı gibi, oda cemaatten ayrılanı kollar. Çokluk arasında bulunun. Mescide devam edin. Ayrılığa düşmeyin. (Ramuz el-Ehadis : 102/11 + 216/16).
-Şeytan bir kişiye kasdeder, iki kişiye kasdeder. Ama üç kişiye kasdedemez. (Ramuz el-Ehadis : 217/2 + 103/1).
-Muhakkak şeytanın insanın kalbi üzerinde yönlendirici etkisi vardır. Kişiyi kötülüğe sevk eder, hakkı yalanlatır. Meleğin etkisi hayra ve hakkı tasdik etmeye yönelik vaadlerle olur. Kalbinde kötülük tarafına çekmeye çalışan tesir hisseden kimse, şeytandan ve şerrinden Allaha sığınsın. (Tirmizi Tefsir : 2 + Dr. Adem Ergül, Kuran ve Sünnette Kalbi Hayat:. S. 317).
Bu hadislere göre şeytanın zarar vermesinden korunabilmek için utanma ve acıma duygusunun azlığına dikkat edilmelidir. Bir de alnız ve başına buyruk yaşamamak gerekir. Yoksa şeytan, istediği zaman ve istediğine zarar veremez. Allah insanı şeytanın hakimiyetine bırakıvermemiştir.
4-ŞEYTAN NASIL BİR MÜSLÜMAN TİPİ İSTER?
İnanan kimseler şeytanın düşmanı, inanmayan kimselerde şeytanın dostudurlar. O, dostlarını heran istediği şekle sokar. Onun için şeytan, bütün vaktini, inanan insanlara ayırır. Tuzakları, hileleri, hep inanan insanları kandırmak içindir.
Şeytan, özü-sözü doğru, samimi bir müslümana asla tahammül etmez. Onun istediği müslüman tipi şöyledir .
01-İnandım diyecek, inandığı gibi yaşamayacak, yaşadığı gibi inanacak.
02-Müslümanım diyecek Allahın kitabına, Peygamberin sünnetine uymayacak.
03-Amentü billahiyi okuyacak, şüpheleri olacak.
04-İslamın şartı beştir diyecek. Namaz kılmadan oruç tutmadan, zekat vermeden hacca usulen gidip gelecek Kelime-i Şehadet getirmekle yetinecek.
05-İşleri islamca olmayacak.
06-Müslüman, müslümana karşı olacak.
07-Müslümanın bütün kaygısı dünya olacak, menfaat olacak.
08-Haramı kılıf bulup, helal saysın ister. Dini kendine göre uydursun ister.
09-Şeytanın arzusu, telkinlerine uyulsun ister.
10-Dünyada kendini kurtaramayan iman sahibi olsun ister.
5-ŞEYTANIN ZARARINDAN NASIL KORUNULUR?
Dikkatsizliğimiz yüzünden şeytandan zarar görürüz : Gözü kör olsun demekle şeytan kör olmaz. Kahrolsun demekle de kahrolmaz. Atalarımız : sövmekle şeytanın sayısı artar demişlerdir.
Aslında şeytanın yaratılmasında ve şeytanda kötülük yoktur. Kötülük, şeytanın yapılmasını istediği işlerde ve şeytana uymaktır. Yani insan şeytana uymazsa, şeytan insana zarar veremez.
Bir hocamız her zaman derdi : Haydi gücü yetiyorsa şeytan gelsin zarar versin, veremez.
Bunu neden böyle diyorum? Allah Kuranda şeytanın zarar veremeyeceğini bildiriyorda ondan. Demek oluyor ki, şeytan, kendiliğinden zarar veremez. Ne zaman zarar verir? İnsan, açık kapı bırakırsa, şeytanı davet ederse ve şeytana uyarsa, o zaman zarar verir.
Şimdi şeytanın zararından nasıl korunulur görelim :
a)Cenab-ı Allah insanı şeytanın önüne atıvermemiştir. Allah şeytana istediği mühleti vermiş, aldat aldatabilirsen demiş, isanada korunma ve kurtulma yollarını göstermiştir.
Bunlardan en önemlisi, doğru bilgi ve kuvvetli bir imandır. İnsan inanır, inancını yaşarsa, şeytana değil Allaha kul olursa, şeytan ona zarar veremez.
b)İnsan yalnız yaşamamalıdır. İyi insanlarla, iyi ortamlarda yaşamalıdır. Kuranda Allah : doğrularla beraber ol (Tevbe:119) diyor. Hz. Peygamber: Koyunun kurdu gibi şeytan da insanın kurdudur. O da yalnız kalanı kollar... buyurur. Şeytan daha çok yalnız kimselere musallat olur.
c)Abdestli bulunmak : Abdest müminin silahıdır. Abdestli olanlar için melekler dua eder, melekler korur. Şeytan abdestlinin peşine düşmez, düşsede tuzağına kolay kolay düşüremez. Çünkü; abdestli insan kolay kolay kötülük yapamaz. Bu halde şeytanın ümit kesmesine neden olur.
d)Besmeleli bir hayat yaşamak : Şeytanın kaçtığı şeylerden biri de besmeledir. Besmele çekene, besmele çekilen işe şeytan müdahale edemez. Çünkü besmele çeken insan, kovulmuş şeytanın şerrinden yaratana sığınmış, Allahın adı ile başlamıştır.
Bildirildiğine göre; besmele ile oturulan sofraya şeytan oturamaz. Besmele ile kapatılan kapıyı şeytan açamaz. Peygamber (SAV) : Şeytan sizin elbisenizden istifade eder. Sizden biri elbisesini çıkarınca, dürüp kaldırsın. Besmele ile dürülmüş elbiseyi şeytan kullanamaz buyurmuştur. (Ramuz el-Ehadis : 216/13).
e)Namaz kılmak : Şeytan namazdan, ezandan, namaz kılandan, namaz kılınan yerden hoşlanmaz, oralarda da eğleşmez. Namaz kılan için ah bir terk ettirebilsem der. Namaz kılana da : belimi kırdın der. Vesvese gücünü daha çok namaz kılan için kullanır. Oyalar, namazı geciktirir, daha gençsin der kıldırtmaz. Kılana namazın oldumu, bakalım Allah kabul edecek mi, Allahın senin namazına ihiyacı mı var, senin kalbin temiz, namaz kılmasan da olur şeklinde telkinlerde bulunur.
Şeytan namaza devam edene yaklaşamaz. Çünkü rükû ve secde hali, Cenab-ı Allaha en yakın olunan zamandır.
Kuranda şöyle buyrulur :
Şeytan içki, kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allahı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi? (Mâida Sûresi : 91).
-Sana indirilen kitabı oku. Namaz kıl. Namaz kötülüklerden alıkor, hayasızlıktan alıkor. (Ankebut Sûresi : 45).
Buradan anlıyoruz ki, şeytan, tuzağına düşürebilmek için çeşitli yollarla namazdan alıkoymak ister. Bir de namaz, şeytan işi pisliklerden alıkor.
Hz. Peygambar : Namaz, şeytanın yüzünü karartır, sadaka belini kırar. Allah için birini sevmek, şeytanın kökünü kazır. Bunları yaparsanız şeytan sizden şark ve garp kadar uzaklaşır. Der. (Ramuz el-Ehadis : 218/8).
f)Dua etmek : Peygamberimizin bildirdiğiine göre; Dua, müminin silahıdır. Dua, Allaha ilticadır, teslimiyettir. Dua, yardım istemektir.
Duayı terk eden, yalnız kalır ve Allahın korumasından çıkar.
g)Kuran okumak : Şeytan, Kurandan ve Kuran sesinden, bir de Kuran okuyandan kaçar.
Kuranla meşgul olanı şeytan, başka bir şeyle meşgul edemez. Onun için Allah, Kuran okumamızı istemiştir. Kuran okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allaha sığın diye emretmiştir. (Nahl Sûresi : 98).
h)Sadaka vermek : Sadaka veren, şeytanın telkininden uzaklaşmış olur. Çünkü sadaka, şeytanın belini kırar. Sadaka ve Allahın kullarına yardım, insanı Allaha yaklaştırır, Allahı hoşnut eder ve rızasını kazandırır.
ı)İnançsız olmamak : Şeytanın en çok istediği şey, inanmayanın küfrünün devam etmesi, inananın da inançsız hale gelemisidir. Bunun için insanı şirke düşürmeye çalışır.
İman edip Rablerine teslim olanlara şeytanın gücü yetmez. (Bak : Nahl Sûresi :99).
Cenab-ı Allah : Şüphesis ki biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık buyurmuştur. (Araf Sûresi : 27).
i)Allaha sığınmak : Tek güvenilip, dayanılacak, sığınılıp yartım istenecek tek varlık, Cenab-ı Allahtır. Emaneti en güzel koruyan da yine Allahtır. Ayrıca Kuranda kendisine sığınmamızı emretmiştir.
Kul: Eûzu billahiminneşşeytanirracim, lâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil Azım derse Allaha sığınmış olur.
Hz. Peygamber : İçinden şerre davet eden bir ses duyan kimse, şeytanın şerrinden Allaha sığınsın demiştir. (Tirmizi: Tefsir: 2).
Şeytandan emin olmanın yolu, Allaha sığınmaktır.
Bir hadiste şöyle buyrulur :
-Şeytan, lânetlendiğinde : Ben zaten lânetliyim, melun olarak lânetlenmiştim der. Halbuki ondan Allaha sığınıldığı zaman, işte şimdi belimi kırdın der. (Ramuz el-Ehadis : 62/5).
Bu konuda Cenab-ı Allahın bize talimatı şöyledir :
-Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allaha sığın... (Fussılat Sûresi : 36).
-Deki : Rabbım! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım, Rabbım! (Müminun : 97-98).
-Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse hemen Allaha sığın... (Araf Sûresi : 200).
Deki : insanların kalplerine vesvese sokan, insan andığında pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbına, insanların sahibine ve insanların ilâhına sığınırım! (Nas Sûresi : 1-6).
Bu ayetlere göre insan, şeytanın zarar vermesinden âlemlerin Rabbi olan Allaha sığınacak, Oda onu koruyacaktır. Böylece şeytanın zarar vermesinden korunmuş olacaktır.